Zamansız Bir Desen: Ekose


Kazaklar, gömlekler, etekler, çoraplar, mobilyalar, yastıklar, aksesuarlar, hatta köpek papyonları… Bir zamanlar yalnızca Highlands Bölgesi’nde yaşayan İskoçlarla özdeşleşen ekose (tartan) kumaş, artık günlük hayatımızın hemen hemen her alanında karşımıza çıkabilen, sevdiğimiz ve kullandığımız bir desen. Peki bu desenin tarih boyunca çeşitli görüşleri ifade etmek için kullanıldığını, renkleri ve desenlerin sıklığına göre pek çok farklı anlam içerdiklerini biliyor muydun?
Ekose her zaman olduğu gibi bu yılın da en popüler seçimlerinden biri. Biz de bugünkü yolculuğumuzda, bu desenin nasıl ortaya çıktığı ve nasıl bu kadar yaygınlaştığını öğrenmenin peşine düştük.

EKOSE DESENİNİN TARİHİ: İLK DURAK HIGHLANDS

Ekose, günümüzde İskoçya’nın kültürel bir simgesi olarak kabul edilse de ilk üretildiği zamanlarda bu desenin ne belirli bir adı ne de sembolik bir anlamı vardı. Tüm ekose kumaşlar yerel halk tarafından elde dokunarak üretiliyor ve yine yalnızca bölge halkı tarafından giyiliyordu. Tüm bunlar 18. yüzyılda değişmeye başladı.
Jacobite ideallerini destekleyen Kuzey İskoçya halkı kendilerini bir topluluk olarak göstermek için ekose kıyafetler giymeye, hatta muharebelere de yine bu kıyafetlerle katılmaya başladı. Daha önce eşi benzeri görülmemiş bu giysi seçimi o kadar etkili oldu ki İngiliz Hükümeti, Highlands bölgesinde ekose kıyafetler giyilmesini yasakladı. Highlands hakkında daha fazlası için buraya.
Bu olaydan sonra ekose, başkaldıran İskoç kültürünün bir simgesi haline geldi. Tabii bu yasak İskoçları durdurmadı; aksine bu kültürün yayılmasını hızlandırdı.

EKOSE RENKLERİ VE YENİ BİR BAKIŞ

19.yüzyılın ortalarında ülkenin bazı ileri gelen aileleri, zümreleri, toplulukları kendilerini İskoç kalıtım ve gelenekleriyle ilişkilendirmek istiyordu. Bu değerleri de yansıtacak ideal sembolün ekose olduğuna karar verdiler. Günümüzde kullandığımız ekosenin birçok farklı deseni böylelikle ortaya çıktı. Artık ekose başkaldırının bir sembolü olarak görülmüyor, İskoç mirasıyla bağdaşan asil bir desen olarak tanınıyordu. Avlanmaktan, yas tutmaya kadar da farklı kültürel sebeplerle giyilebiliyordu.
Tabii, kullanıldığı amaca göre ekosenin renkleri de değişiklik gösteriyordu. Avlanmak için giyilen ekoseler koyu mavi ve yeşil kamuflaj tonlarındayken, yas tutmak için giyilenler siyah beyaz oluyordu. Ekosenin hangi amaç için giyildiği kadar kim tarafından giyildiği de renk ve deseninin belirlenmesinde önemli bir unsurdu. Kraliçe 2. Elizabeth ile özdeşleşen House of Stewart tartanı, kraliyet ailesinin asil yönünü ortaya çıkarmak için ağırlıklı kırmızı tonlardayken, İskoç ordusunun çeşitli birimlerinin giydiği Black Watch deseniyse oldukça koyu tonlardan oluşuyordu.

GRUNGE VE POPÜLER KÜLTÜR ETKİSİ

1990’lar geldiğinde ekose bir değişim daha geçirecekti. Tasarımcılar ekoseyi, o yıllarda ortalığı kasıp kavuran “grunge” akımından ilham alan koleksiyonlarına dahil etti. Kurt Cobain başta olmak üzere dönemin birçok ünlü isminin de bu desende kıyafetleri benimsemesiyle kullanımı hızla yayıldı.
Clueless filminde Alicia Silverstone’un karakterinin unutulmaz ekose kombininin ardından da gençlik modasında büyük bir ekose akımı başladı. Önce köklü İskoç aileleri, sonra da Grunge ve popüler kültürün yaptığı etkiler yıllar içinde artarak ve değişerek devam etti. Öyle ki, günümüzde “ekose” kelimesi artık kumaşın ismi değil, desenin ismi haline bürünmüş ve giyim dışında da sayısız alanda kullanılıyor durumda.
Bizim ekoseyi bu kadar çok sevmemizin başlıca sebebi taşıdığı bu benzersiz kültür ve nerede görürsek görelim bize İskoçya’yı hatırlatması.

Yeni yıl yaklaşırken sen de sevdiklerine ekose desenli bir hediye seçebilir, onlarla bu köklü kültüre dair bildiklerini paylaşabilirsin.

Sevdiğin renklerle hazırlanmış bol ekoseli günler! 🙂

Etiketler
Paylaş